Forum Kategorileri

Kategoriler

SakliMavi Forum

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - Peygamberimizin Özellikleri_

Burdasın:
Forum => Din ve Ahlak => Peygamberimizin Özellikleri_

<-Geri

 1 

Devam->


m@vice
(şimdiye kadar 9 posta)Yahoo Messenger
AIM
25.12.2009 13:34 (UTC)[alıntı yap]
Peygamberimizin Özellikleri

[img]
https://img.webme.com/pic/s/saklimaviforum/efendimiz-300x203.jpg[/img]Yüce yaratıcımız’ın âlemlere rahmet olarak seçip peygamber olarak gönderdiği Rasûl-i Zişân Efendimizi tavsif eden, O’nun yüce sıfatlarını ve özelliklerini gösteren Kur’ân âyetlerinden bazılarının meallerini vermek konumuza ışık tutacaktır:

- Biz seni ancak âlemlere rahmet olmak üzere gönderdik.
Allah Teâlâ, peygamberini rahmet süsüyle süslemiştir. O’nun varlığı, şemail ve fazâili, sıfatları bütün yaratıklar için rahmet vesilesidir. O hem müminler için, hem kâfirler için rahmettir. Müminler için rahmettir, çünkü O’na inanıp O’nun yolundan gidenler dünyevi ve uhrevi bahtiyarlığa ereceklerdir. Kâfirler için rahmettir, O’nun gelişiyle kâfirler, eski ümmetlerin dünyada iken uğradıkları ilâhî azaptan kurtulmuşlardır, zîra cezaları âhirete tehir olunmuştur.

- Ey Şanlı Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahid bir müjdeci, bir korkutucu, O’nun emriyle insanları Allah’a çağıran, aydınlatıcı bir kandil; yol gösterici bir rehber olarak gönderdik.



Andolsun size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güç gelir. O size çok düşkündür. Bütün müminlere karşı son derece şefkatli ve merhametlidir.

Bu âyet-i kerimede Cenâb-ı Hakk, kendine aid olan Raûf (şefkatli) ve Rahîm (merhametli) sıfatlarını O’na izafe ederek O’na olan inanç ve ihsânını belirtmiştir. Peygamberimizin müminlere karşı olan düşkünlüğü, onları irşâd için katlandığı meşakkatleri ve onlara dünya ve âhiret saadetini kazandırmak için çektiği sıkıntıları anlatmak içindir.

- Kitapsız kimselere aralarında kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan onları arıtan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen Allah’tır.

Bu ayet-i kerimede Peygamberimiz’in vazifeleri dört ana maddede toplanmaktadır:

1- İnsanlara Allah’ın âyetlerini okumak,
2- Onları tezkiye edip hayra ulaştırmak,
3- Onlara Kitab-ı İlâhiyi öğretmek.
4- Hikmet-i İlâhiyi göstermek.

- “Habibim, sen eğri büğrü olmayan, haktan ayrılmayan dosdoğru bir yol üzeresin”

Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Çünkü içlerinden ve kendilerinden bir peygamber göndermiştir onlara.

Allah Teâlâ kullarının kendisine hakkıyla itaat edemiyeceklerini bildiğinden onlara, kendisine lâyıkıyla ibâdet edemiyeceklerini bildirdi. Bunun için de şefkat ve merhamet vasfıyla yarattığı, Habibini kullarıyla kendisi arasında elçi olarak görevlendirdi. O’na muvafakat ve itaati kendisine itaaf ve muvafakat saydı ve şöyle buyurdu:
- Kim Peygamber’e itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.

Allah Teâlâ, kendisini sevmenin yolunu O’na uymak ve O’na tabi olmak, şartına bağladı ve şöyle buyurdu:
- Habibim de ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.

Tabii ki ona uymak Allah’ın sevgisini kazanmaktı. Çünkü Allah Teâlâ onu en güzel ahlâk üzere yaratmıştı:
- Şüphesiz sen büyük bir ahlâka sahipsin.

Çünkü Allah Teâlâ O’nun kalbini iman ve İslâmla genişletmiş, risâlet nuru ile şerhetmiş, ilim ve hikmetle doldurmuştu:

- Ey Muhammed! Senin gönlünü açmadık mı? Belini büken yükünü üzerinden almadık mı? Senin şanını yüceltmedik mi?

Âyette geçen ağırlık veren yükten maksad, peygamberlikten önce sâdır olabilecek günahlar veya cahiliyet günlerinin ağırlığı veya Kur’ân’ı tebliğ etmeden önceki risâlet yükü olarak tefsir edilmiştir. Senin şanını yüceltmedik mi? âyetinde ise, peygamberlikle namının yüceltilmesi ve Şehâdet kelimesinde adının Allah’ın adıyla birlikte anılması kasdedilmiştir.

Allah Teâlâ O’nu, en güzel sıfat ve meziyetlerle insanlar için güzel bir örnek, bir nümûne-i imtisal” yapmıştı:

- Şüphesiz Allah’ın Rasûlü, sizler için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar için, Allah’ı çok zikredenler için en güzel örnek, en mükemmel numunedir”

Çünkü, o, dost düşman herkesin “Emîn” diye vasıflandırdığı, yüce ahlâkını kabul ettiği bir peygamberdi. Nitekim şu âyet-i kerime buna işarettir:

Cenab-ı Hakk, bütün peygamberlere kendi isimleriyle hitab ettiği halde Peygamberimiz’e Ey Rasûl! Ey Nebî! Ey Peygamber, gibi sıfatlarla hitâb etti. Bu da Cenâb-ı Hakk’ın O’na ikramlarından biridir.

Cenâb-ı Hakk’ın O’na olan ikramlarından biri de ümmeti için verdiği iki teminattır. Onlar da:
- Sen içlerinde iken Allah onlara azâb etmez. Onlar mağfiret dilerlerken Allah onlara azâb edecek değildir. mealindeki âyetle ifâdesini bulan hususlardır. Bu konuda Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
- Allah Teâlâ bana ümmetim için iki teminat verdi. Onlardan biri içlerinde olduğum sürece, diğeri onlar mağfiret diledikleri sürece Allah’ın onlara azâb etmemesidir. Göçüp gittiğim zaman kıyamete kadar size istiğfarı bırakacağım. Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik” âyetinin mânâsıda budur.

Peygamberimiz bir başka hadis-i şeriflerinde:
- Ben ashabım için emniyet vesilesi ve güven kaynağıyım. Ben gittiğim zaman sahabilerime vaad olundukları tehlikeli şeyler gelir çatar.

Peygamberimiz ashabı için güven kaynağı ve emniyet vesilesidir. Çünkü onları fitne, ihtilaf ve bid’atlerden korumuştur. O’nun sünneti de yaşadıkça ümmeti için emniyet vesilesi ve güven kaynağı olmaya devam edecektir.

Peygamberimiz, âlemlere rahmet ve kâinatın yaratılış sebebi olduğu için pek çok ilâhi lütuflara mazhar olmuştur. Bunları kendi dilinden dinleyelim:
- Ben, yaratılışta peygamberlerin ilki gönderilişte sonuncusuyum.

Peygamberimiz’e sordular:
- Ey Allah’ın Rasûlü, sana peygamberlik ne zaman verildi. Peygamberimiz şöyle cevap verdiler:
- “Âdem henüz ruhla cesed arasında iken ”

- “Ben kırmızıya da siyaha da peygamber olarak gönderildim ”

- “Ben en güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ahlâkı kesbi değil, Hak vergisiydi. Hakk Teâlâ onu o şekilde yaratmış, o şekilde yetiştirmişti. Bu peygamberlere has bir hususiyet olup Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem bu konuda şöyle buyurmuştu.

- Beni Rabbım terbiye ettiği için benim edep ve ahlâkım ne güzeldir. O’nun merhamet ve şefkati herkese şâmildi. Nitekim şöyle derdi.

- Ben lânetleyici olarak gönderilmedim. Ben ancak Hakk’a çağırıcı ve rahmet olarak gönderildim. Allah’ım kavmime hidayet ver, çünkü onlar bilmiyorlar.

- “Allah, İbrahimoğullar’ından, İsmail’i, İsmailoğullanndan, Kinane oğullarını, Kinâne’den Kureyş’!, Kureyş’ten Beni Hâşim’i Benî Hâşim’den de beni seçti .

- “Övünmek için söylemiyorum ama Rabbımm katında Ademoğullarından evvelkilerin de, sonrakilerin de en hayırlısı benim.”

- Cebrail -aleyhisselâm bana geldi ve: “Yeryüzünü baştan başa dolaştım, Muhammed’den daha üstün kimseyi, Beni Hâşim’den daha üstün bir aileyi görmedim” dedi.
- “Ben Adem -aleyhisselam-’dan beri hep nikâhlı rahimlerden geliyorum. Benim geçmişimde hiç bir yüz karası yoktur.
Muhakkak ki, ben Hanîflik, müsamaha ve kolaylık peygamberi olarak gönderildim.”

- “Hayatım sizin için rahmet ve berekettir. Yanımda konuşursunuz, size cevap veririm. Ölünce de vefatım sizin için rahmet ve bereket olacaktır. Öldükten sonra da amelleriniz bana arzedilir ve ben bakarım: Eğer iyilik yapmışsanız Allah’a hamd ederim. Eğer kötülük yapmışsanız Allah’tan affınızı dilerim.

Kendi Dilinden Peygamberimizin Özellikleri:
Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem bizzat kendileri diğer peygamberlerden farklı olarak kendisine verilen özellikleri şöyle ifade buyurmuşlardır:
- Bana benden önce hiçbir peygamber’e verilmeyen beş şey verilmiştir:

1 - Bir aylık mesafedeki düşmanımın kalbine korku verilerek zafere nâil olmak.
2 - Yeryüzü bana mescid ve teyemmüm için temiz kılındı. Binaenaleyh ümmetimden herhangi birine namaz vakti nerede erişirse hemen oracıkta namazını kılsın.
3- Benden önceki hiçbir ümmete ve hiçbir peygambere helâl kılınmadığı halde bana ve ümmetime ganimet malı helâl kılındı.
4- Benden öncekiler sâdece bir kavim ve kabileye peygamber olduğu halde ben bütün insanlığa peygamber olarak gönderildim.
5- Bana, şefaat etme yetkisi verildi. Bu sonuncuyu teyid eden bir başka hadis-i şerif de şöyledir:
- Her peygamberin mutlaka kabul edilen müstesna bir duası vardır. Ben bu duamı inşaallah mahşer günü ümmetim için şefaate saklıyorum. “



Bütün konular: 162
Bütün postalar: 160
Bütün kullanıcılar: 156
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
Toplam 54169 ziyaretçi kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol